türkiye’de kumar yargı yetkisi belgesi rusça 14

PUTİN YARGILANMAYA ÇALIŞILIYOR: PEKİ YA BATININ SUÇLULARI?

‘’ denilerek kanunda 3 farklı şekilde tasfiye memurlarının görevden alınabileceğinin düzenlendiğini görmekteyiz. CENGİZGÖKÇEL (Mersin) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; önceki güncumhuriyetimizin 96’ncı yıl dönümüydü. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ilkbaşkanı olduğu yüce Meclisimizden ulusumuzun Cumhuriyet Bayramı’nı kutluyorum.Ancak bir üzüntümü de ifade etmek istiyorum. Bayramlar millet olarak birbirimizekenetlendiğimiz, yan yana durduğumuz zamanlardır. 28 Ekim günü çelenk sunma töreni yapıldığısöylenerek Cumhuriyet Bayramı’mızda saygı duruşundu bulunulmadı. Bu kötü uygulamanıntekrarlanmamasını umuyor, ulusal ve resmî bayramlarımızın coşkuyla kutlanması içinazami hassasiyet gösterilmesi çağrısında bulunuyorum. (2) Alacaklı oldukları bilinenler, bildirimde bulunmazlarsa alacaklarının tutarı Gümrük ve Ticaret Bakanlığınca belirlenecek bir bankaya depo edilir. (3) Şirketin, henüz muaccel olmayan veya hakkında uyuşmazlık bulunan borçlarını karşılayacak tutarda para notere depo edilir; meğerki, bu gibi borçlar yeterli bir şekilde teminat altına alınmış veya şirket varlığının pay sahipleri arasında paylaşımı bu borçların ödenmesi şartına bağlanmış olsun. (4) Yukarıdaki fıkralarda yazılı hükümlere aykırı hareket eden tasfiye memurları haksız olarak ödedikleri paralardan dolayı 553 üncü madde uyarınca sorumludur\. Sanal spor bahisleriyle spor heyecanını her an yaşa. paribahis\.

  • Üçüncü ihtimal krizin uzaması, Putin’in UCM ülkelerine seyahat etmekten imtina etmesi ve günün birinde vefatı ile dosyanın kapanmasıdır.
  • ENGİNALTAY (İstanbul) – “Efendim, işte PKK terör örgütü var.” E var.
  • Türkiye’debalıkçılığın lokomotifi olan Karadeniz’de bir zamanlar 300’ün üzerinde balıkçeşidi yaşıyordu, bugünlerde bu çeşitlilik 15-20’lere kadar düşmüştür.

MHPGRUBU ADINA LÜTFİ KAŞIKÇI (Hatay) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 106sıra sayılı Su Ürünleri Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Yasa Teklifi’ninbirinci bölümü üzerinde Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz almışbulunmaktayım. CamiikebirMahallesi’nde meydana gelen heyelan riski sonucu İl Afet ve Acil DurumMüdürlüğü tarafından kamu binalarının büyük bir kısmı tahliye edildi. Burada278 tane konut, 232 tane iş yeri, toplamda 510 binanın tahliye edilmesigerekmektedir. Afete maruz kalan bölgedeki vatandaşlarımız için MadenKaymakamlığımızın hesabına 1 milyon 350 bin lira aktarılmıştır. Bu doğrultuda,bölgedeki vatandaşlara gerekli tahliyeleri yapmaları için tebligatlardabulunulmuş olup oradaki evler için 7 bin lira, iş yerleri için de 3.500 lirataşıma için destek verilmiştir.

Kağıt üzerinde UCM, Putin ile ilgili tutuklama kararı çıkarma gücüne sahiptir ve çıkan karar usulen muteberdir. Ancak hiçbir üye ülke bu kararı uygulama gücünü elinde bulundurmamaktadır. Putin’in herhangi bir UCM ülkesince tutuklanması uluslararası hukukun açık ihlali olacaktır. Bu noktada öne çıkan hukuki sorun devlet başkanı bağışıklığı ilkesi ile UCM’nin 27. Bu husus özellikle UCM üyesi ülkelerden Ürdün’ün bağışıklık ilkesi gereği El-Beşir’i tutuklamaktan imtina etmesine müteakip başlayan hukuki tartışmalarda ve UCM’nin ilgili kararlarında öne çıkmıştır. UCM’nin İlk Derece Dairesi, Ürdün’ün El-Beşir’i tutuklamayarak yükümlülüğünü yerine getirmediğini, zira BMGK kararının bağışıklık imtiyazını ortadan kaldırdığını belirtmiştir. Tutuklama kararı özellikle Batı ülkelerinde takdirle karşılandı ve adaletin tecelli etmesi yönünde önemli bir adım olarak değerlendirildi. EK tasfiye kararı geçici bir tedbir kararı olmakla birlikte ek tasfiye ile yeni bir hukuki durum meydana getirilmemektedir. Ek tasfiye ile ancak ihmal edilmiş tedbirler alınmaya çalışılmaktadır. Yapılması ihmal edilmiş tasfiye işlemlerinin yapılmasına müteakiben şirket tekrardan sona erdirilecektir. İflas halinde tasfiyenin bildirimi TK 534 md. de düzenlenmiştir.

Bir diğeri de SuÜrünleri Yasası’na aykırı hareketleri denetleme yetkisinin kooperatifler veuzmanlar yerine, kolluk, muhtar ve ihtiyar heyetine verilmesi yani 8’incimadde. Komisyonun ve teklif sahiplerinin bu konudaki itirazları ciddiyealacağını umuyor, gerekli değişiklikleri yapmasını bekliyoruz. ÜlkemizdeSu Ürünleri Kanunu’yla ilgili taslak ilk defa 1950 yılında hazırlanmış, yirmibir yıl Meclisin raflarında bekletildikten sonra 1971 yılında bu kanunçıkartılmış. Elbette ki 1971 yılında çıkarılan kanunun eksiklikleri çok,güncellikten uzak ve değiştirilmeye muhtaçtır ve bu, bir ihtiyaç hâlinegelmiştir. Sektörümüzün tüm paydaşları tarafından mevcut kanunun yıllar içerisindeyetersiz kaldığı dile getirilmiştir ve herkesin değişimi desteklediğinigörüyoruz ve biliyoruz. Sizin herkesin değişim istemesini fırsat bilipyangından mal kaçırır gibi bu teklifi alanında uzman, akademik kesime, meslekörgütlerine ve sektörlerine danışmadan, sormadan alelacele getirmeniz buradakien büyük yanlışların başındadır. CHPGRUBU ADINA AYHAN BARUT (Adana) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;görüşülmekte olan Su Ürünleri Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair KanunTeklifi üzerinde Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum.Hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Bırakalım o zaman, su ürünleri, balıkçılarbeklesin; karşılıklı bunun üzerinde tartışalım. Evet,değerli milletvekilleri, gerçekten ne yaşıyoruz Türkiye olarak, bunusöyleyeyim. Geçen haftayı geçtik ama şu anda bütün dünya Türkiye’yi konuşuyor.Neden? Çünkü biz konuşamıyoruz çünkü Türkiye Büyük Millet Meclisi konuşamıyor.Biz konuşamıyoruz ama Kürt meselesi, Türkiye’nin Suriye’ye saldırı savaşı,Suriye’de ÖSO çetesinin yaşattığı insanlık dışı suçlar, savaş suçları, bütündünya parlamentolarının gündeminde. Bualanda, maalesef, burada bile, yine tek adam, tek insan rejiminin etkisi açıkçaortaya çıktı.

Vatan, Kaz Dağları; vatan, Cerattepe;vatan, Fatsa’da Kirazbeli değerli kardeşlerim. Aldınız atamızın kemiklerini oradan kaçırdınız, sınırın bir kenarına getirdiniz,gömdünüz ama bir şeyi unuttunuz, o toprak Türk toprağıydı, orayı gittiniz,teröristlere teslim ettiniz. Orası sınıra 37 kilometre, sizin kurmayıplanladığınız güvenli bölge kilometreydi. Ta, oraya tecavüz olduğu zamano harekâtı yapsaydınız size kim ne diyebilirdi? Bu basiretsiz, öngörüsüzyönetim anlayışınızın ülkeyi getirdiği yer burası. “Şam’da cuma namazı” diye çıktığınız yolculuğun,sınırın bir kenarında kaza namazıyla sonuçlanmasıdır Süleyman Şah operasyonu. Görüşülmekteolan 106 sıra sayılı Kanun Teklifi’nin 1’inci maddesiyle değiştirilmesiöngörülen 1380 sayılı Su Ürünleri Kanunu’nun 3’üncü maddesinin ikincifıkrasında yer alan “türlerin avlanma miktarlarına, bölgesel avcılığa,”ifadesinden sonra “…, zamana, …” ibaresinin eklenmesini arz ve teklif ederiz. Bu baskı stoklarda büyük çöküntüyaratmakta ve kendini yenileyememektedir, türler yok olmaktadır. Sadece 1380sayılı Kanun’u güncellemek yetmez, bununla eşleşmiş 4/1 No.lu AvlanmaTebliği’nin de her dört yılda bir bu sirkülerin de günümüz koşullarına uygunhâle getirilmesi gerekir. 1380sayılı Su Ürünleri Kanunu’nun güncellenmesi konusunda aslında gereklikonulardan biri de denetleme mekanizmasıdır ve ülkemizde bu konunun zaaflarıyıllardan beri sürmektedir ve sürecektir de. Türkiye balıkçılığı bugün kullanımaçısından tarımda kullanılan alan kadar büyük bir sektördür ve bir genelmüdürlük, ona bağlı daire başkanlıklarıyla yönetilmeye çalışılmaktadır fakatyönetilememektedir. Her konuda zaaflar kendini gösteriyor ve fazlasıyla dagöstermektedir.

Fıkrasında ise’’ (3) Oylar eşit olduğu takdirde o konu gelecek toplantıya bırakılır. İkinci toplantıda da eşitlik olursa söz konusu öneri reddedilmiş sayılır.’’ Denilerek eşitlik halinde önerinin akıbetinin ne olacağı düzenlenmiştir. Görüşülmekteolan 106 sıra sayılı Kanun Teklifi’nin 10’uncu maddesiyle değiştirilmesiöngörülen 1380 sayılı Su Ürünleri Kanunu’nun 35’inci maddesinde yer alan“kamuya” ibarelerinin “Tarım ve Orman Bakanlığına” şeklinde değiştirilmesiniarz ve teklif ederiz. Şimdi,her zaman fırsat bulamadığımız için bazı konuları da dile getirmek istiyorum.Her ne kadar farklı görüşlerin dile getirilmesine karşı çıkılıyorsa da İnsanHakları Derneği Adana şubesi, Kürkçüler Cezaevi’nde, gelen şikâyetler üzerinebir inceleme yapıyor. İnceleme sonunda… Cezaevinde -isimleri de burada var-dinlenen kişiler kendilerinin farklı anlayıştaki, farklı siyasi görüştekiinsanlarla aynı yerlerde görüştürüldüğünü, aynı koğuşlarda bulundurulmayaçalıştırıldığını ve bunun 12 Eylül darbesi döneminde yaşanan şeye benzediğiniifade ediyorlar. O zaman denirdi, yani yaşı müsait olanlar hatırlar, “karıştırbarıştır” diye. Bu durumun son derece sıkıntılı olduğu, görüşmeler sırasındaailelerin sorun yaşadığı ve zaman zaman tehditlerle karşı karşıya kaldıkları,buna maruz kalmamak için de açlık grevi ya da görüş çıkışına katılmadıkları sözkonusu. Daha önce yaşanmış şeylerinbir daha tekrarlanması Türkiye’ye bir şey kazandırmadı, bundan sonra da bir şeykazandırmayacaktır. Suyun yetersizliği ve su kirliliği nedeniyle gölve göletlerin doğal ekosistemleri bozulmakta, buna yanlış avlanma da eklenincegöl ve göletlerimizdeki pek çok canlı türü yok olmaktadır. Yaşayan GezegenEndeksi verilerine göre, 1970 yılından bu yana, tatlı su kaynaklarında yaşayancanlı türlerin yüzde 37’si yok olmuştur. Diğer yandan, Çevre ve ŞehircilikBakanlığının raporuna göre, Türkiye’nin en büyük sorunu su kirliliğidir.Buradan hareketle, Konya ilimizin su kirliliğinden bahsetmek isterim.

Leave a comment

Your email address will not be published. Required fields are marked *